Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Çamlıca Camiinde kıldığı Cuma namazından çıkışında yaptığı konuşmada “Küffara karşı şiddetli olacağız. Küffara karşı şiddetli olmamızı Rabbim bizlere emrediyor.” demesi ve Suriye konusunda Fetih suresinden “Allah’ın yardımıyla fetih yakındır, müminlere müjdele.” ayetini okuması ile ilgili olarak, eski Devlet, Millî Savunma ve Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, aşağıdaki değerlendirmeyi yaptı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cuma namazı çıkışında ayaküstü yaptığı bu konuşma, gerek Barış Pınarı Harekâtı, gerek Türkiye’nin dış politikası hakkında yanlış yorumlara yol açacak niteliktedir. Türkiye-Suriye sınırı boyunca bir terör koridorunun oluşmasını önlemek ve sınır güvenliğini sağlamak için terör örgütlerine karşı yapılan bu Harekât, “küffara karşı”, yani Hak dinini inkâr eden kâfirlere karşı yapılan bir savaş değildir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan fetih savaşlarında bile İslâm dinini yaymak amacı izlenmemiştir.
Barış Pınarı Harekâtı, Suriye topraklarında üslenmiş olan ve oradan Türkiye’ye karşı saldırılar gerçekleştiren terör örgütlerine karşı sıcak takip hakkı kullanılmak suretiyle zorunlu olarak Suriye topraklarına girilerek yapılmakla birlikte; Suriye’nin toprak bütünlüğü, hiçbir şekilde tartışma konusu değildir. Suriye toprakları üzerinde bir fetih amacı yoktur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye konusunda Fetih suresinden ayet okuması, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtındaki amacı ve genel olarak dış politika hedefleri hakkında yanlış kanaatlerin oluşmasına yol açabilecek niteliktedir.
Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa’nın başlangıcında “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini temel iç ve dış politika ilkesi olarak ilân etmiş bir devlettir. Türkiye Cumhuriyetinin lâik bir devlet olması, onun değişmez niteliklerindendir. Dolayısıyla bir din savaşı yapması, asla söz konusu olamaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması, Anayasa’nın bu ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır.”