CUMHURİYET VE DEMOKRASİ

Ülkemiz hilafet ve padişahlık rejiminden Cumhuriyet’e geçtiği için Cumhuriyet ülkemizde fetişleştirilmiştir.

CUMHURİYET VE DEMOKRASİ
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ

Dursun Kırbaş

 

            Ülkemiz hilafet ve padişahlık rejiminden Cumhuriyet’e geçtiği için Cumhuriyet ülkemizde fetişleştirilmiştir. Anayasamızın ilk 3 maddesinde yer alan devletimizin şekli cumhuriyettir ifadesi de tartışılamaz. Buradaki amaç bir geriye düşüşü (yani tekrar hilafete, padişahlığa doğru) önlemek olsa da, cumhuriyet nediri tartışmakta fayda var.

İkinci büyük yanılgı cumhuriyet eşittir demokrasidir. Hilafetten cumhuriyete geçen ülkemizde, halkın seçme ve seçilme haklarının gündeme gelmesi ile rejim üzerinde etkinliğinin oluşması, demokrasi olarak algılanmıştır. Cumhuriyette temel nokta katılım/kalıtım arasında durmaktadır. Her şey bu iki sihirli sözcükte yatmaktadır. Harfler aynı. Kelimelerin başlangıç ve bitiş harfleri aynı, sadece 3 ve 5. nci harfler yer değiştirmiştir. Bu iki harfin yer değiştirmesi ile cumhuriyetin temel öğesi belirlenmiştir. “Cumhuriyet sözcüğü, Türkçe’ de halk anlamına gelen, Arapça “cumhur” kökünden türemiştir.

Bu nedenle halkın katılımının sağlandığı yönetim biçimi olarak anılmıştır. Gerçekten de devlet başkanlığı makamına kalıtım yoluyla değil de katılım (seçim) yoluyla gelinen her yönetim şekline genel anlamda cumhuriyet adını vermek yanlış olmaz. Böyle düşünüldüğü zaman devlet başkanlığı makamına seçim yoluyla değil de, kalıtım yolu ile gelen bütün monarşiler, cumhuriyet sayılmaz. Örneğin, İngiltere, İsveç, Hollanda, Danimarka, Belçika, İspanya vb. devletler cumhuriyet değil, krallıktır. Başka bir deyişle monarşidirler. Ancak bu devletler demokrasi ile yönetilmektedir.” (http:// www.frmtr.com/tarih-ve-inkılap-tarihi) yukarıdaki uzun alıntıdan da anlaşıldığı gibi cumhuriyet ve demokrasi aynı şey değildir. Cumhuriyet bir devlet biçimidir. Krallık da bir monarşik devlet biçimidir. Demokrasi bir yönetim biçimidir. Cumhuriyetin olduğu yerde demokrasinin mutlaka var olması söz konusu olmayabilir. Öyle cumhuriyetler vardır ki demokratik değildir. İran İslam Cumhuriyeti, Suriye’deki Esad rejimi, Mısır’daki Mübarek rejimi, hepsi cumhuriyet idi. Seçim de yapılıyordu. Demokrasi yoktu.

Cumhuriyetin birçok biçimi vardır ve demokrasi hepsinde aynı biçimde uygulanmamaktadır. Bürokratik cumhuriyet, oligarşik cumhuriyet demokrasinin sınırlarının daraldığı cumhuriyet biçimleridir.

Ak parti genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik, Ege sanayici ve işadamları Derneği’ nin (ESİAD) sohbet toplantısında yaptığı konuşmada özetle “Yeryüzünde cumhuriyet olmayan, ama demokrasiyle en iyi şekilde yönetilen ülkeler olduğunu” ifade ederek, cumhuriyet olup da diktatörlükle yönetilen ülkeler bulunduğunu kaydetti. Cumhuriyetin aslında ülkenin kim tarafından idare edileceği konusuna cevap verdiğini, nasıl idare edileceği sorusuna yanıt vermediğini vurgulayan Çelik, 5 çeşit cumhuriyet bulunduğunu, bunların totaliter, sosyalist, teokratik, bürokratik ve demokratik cumhuriyetler olduğunu söyledikten sonra, “peki biz hangi cumhuriyetteniz?” diye sormakta ve “Biz anayasamızda demişiz ki Türkiye Cumhuriyeti demokratik, sosyal, laik hukuk devletidir. Biz tercihimizi demokratik cumhuriyetten yana kullanmışız, en azından kağıt üzerinde. Etrafınıza baktığınız zaman adı cumhuriyet olan, ama iliklerine kadar diktatörlük olan cumhuriyetler var. Küba da, Çin de, İran da, İsrail de cumhuriyettir. Öte tarafından bizim kağıt üzerinde uygulamalarımız daha çok bürokratik cumhuriyeti yansıtıyor. Yapılan bunca çabaya rağmen demokratik cumhuriyet görünümünde değildir. Bürokratik cumhuriyette halk tarafından seçilmiş insanların iradesinden çok, atanmışların iradesi daha çok ön plandadır. Onların ne istediği, ne hissettiği daha çok önemlidir. Ama seçimler vardır, ama parlamento vardır, ama vesayetçi sistem vardır. Arife tarif gerekmez. İsim değiştirerek gerçeği değiştiremezsiniz. İsim mesele değil. Mesele özdür, içeriktir, uygulamadır. Dünyanın en harika kanunlarını diktatörün eline verin, kendine benzetir. Cumhuriyet eşittir demokrasi değildir. Cumhuriyetimizin demokratikleşmek gibi problemi var. Mutlaka demokratikleşmeyle tanışması lazım. Sözde değil özde olması lazım” demektedir.   

Çelik Ak partinin genel başkan yardımcısıdır. Cumhuriyet devletinin yönetimini belirleyen partinin yöneticisidir. Bürokratik, oligarşik cumhuriyetin 10 yıldır yöneticisidir. Bürokratik cumhuriyetin uygulayıcısı kendisidir, partisidir. Örnekleyecek olursak Kanun Hükmünde Kararname (KHK) darbe, vesayet rejimlerinin  ürünüdür. Demokratik hükümetler KHK’ ye parlamento açıkken başvurmazlar. Kanunlarını parlamentodan geçirirler. Hem demokratik cumhuriyetten dem vuracaksın, hem de meclisten kaçırarak, hukuk dışı yolla KHK ile iş göreceksin. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”dur. Demokratik cumhuriyetten yana isen, bütün imkanlar elindedir. Kendi bürokrasini, kendi oligarklarını egemen kılmak istiyorsan, o zaman durum değişir. Amacın şikayet ettiğin rejimi değiştirmek değil demokratik rejime evriltmek değil, kendi bürokratların, oligarkların eliyle demokrasiden uzaklaştırmak ise buna hayır diyeceğiz.