Advert

MONTRÖ’DEN KANAL İSTANBUL’LA ÇIKMAK

Prof. Dr. Türk: “Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sözlerinden Montreux Sözleşmesi’nin Kanal İstanbul hakkında uygulanmayacağını, bu Kanalın ‘iç hukukumuza tâbi’ olacağını düşündükleri anlaşılıyor. Bu, aynı güzergâhta Montreux hükümleri dışında yapay bir İstanbul Boğazı yapmak, başka bir deyişle, Kanal İstanbul’la Montreux Sözleşmesi dışına çıkmak demektir. Bir kanun veya aynı nitelikteki bir uluslararası antlaşmanın ihlâli için ona aykırı bir işlem yapmak yeterlidir. Montreux Sözleşmesi’nin ihlâli ve 85 yıl sonra tartışmaya açılması için başka ne yapabilirsiniz?

MONTRÖ’DEN KANAL İSTANBUL’LA ÇIKMAK
MONTRÖ’DEN KANAL İSTANBUL’LA ÇIKMAK Admin

Kanal İstanbul’un ‘iç hukukumuza tâbi’ olacağı görüşü bir yanılgıdır. Kanal İstanbul, Anadolu’da bir göl, örneğin Van Gölü  ile bağlantı  için inşa edilen bir kanal değildir. Ancak öyle bir kanal,  ‘iç hukukumuza tâbi’ olur.” 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dün Antalya’da bir araya geldiği Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la yaptığı görüşmeden sonra düzenlediği basın toplantısında Kanal İstanbul Projesi hakkında Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi bağlamında söylediği “Projenin, Montrö Antlaşması ile herhangi bir bağlantısı yoktur. Zaten Kanal İstanbul bizim iç hukukumuza tâbi olacak.” sözleri üzerine eski Devlet, Millî Savunma ve Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir açıklama yaptı:

“Türkiye’nin İstanbul ve Çanakkale  Boğazları üzerindeki tam egemenliğini sağlayan, Boğazlar’dan barış ve savaş zamanında ticaret ve savaş gemilerinin geçişlerinde uygulanan kurallarıyla Lozan Barış Antlaşması’nı tamamlayan Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi, 85 yıldan beri yürürlükte olan bir uluslararası antlaşmadır.

Ticaret gemileri için barış zamanında Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş özgürlüğü ilkesi geçerlidir. Bunun için belirli bir vergi ve harç ödenir. Kılavuzluk ve römorkaj isteğe bağlıdır. 

Yabancı savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi için Türk Hükümetine diplomatik yoldan ön bildirimde bulunulması, transit geçişler için sayı ve tonaj sınırlandırmalarına uyulması gerekir.

Karadeniz’de kıyısı olan devletlerle olmayan devletler arasında savaş gemileri bakımından çok duyarlı bir denge kurulmuş, Karadeniz bir barış denizi hâline getirilmiştir.  Örneğin Karadeniz’de gemisi bulunmayan devletlerin barış zamanında bulundurabilecekleri savaş gemileri için toplam tonaj sınırlamaları vardır. Bu gemiler hangi  nedenle olursa  Karadeniz’de 21 günden çok kalamaz.  

İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının  hukukî rejimi hakkındaki kurallar, hiçbir gereği yokken –Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fantezisiyle tasarlanan, fakat yine O’nun isabetli nitelemesiyle– ‘çılgın bir proje olarak’ inşa edilecek olan Kanal İstanbul hakkında da uygulanacaktır. Oysa Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sözlerinden Montreux Sözleşmesi’nin Kanal İstanbul hakkında uygulanmayacağını, bu Kanalın ‘iç hukukumuza tâbi’ olacağını  düşündükleri anlaşılıyor. Bu, aynı güzergâhta Montreux hükümleri dışında yapay bir İstanbul Boğazı  yapmak, başka bir deyişle, Kanal İstanbul’la Montreux dışına çıkmak demektir. Bir kanun veya aynı nitelikteki bir uluslararası antlaşmanın ihlâli için ona aykırı bir işlem yapmak yeterlidir. Montreux Sözleşmesi’nin ihlâli ve 85 yıl  sonra tartışmaya açılması için başka ne yapabilirsiniz?  

 Kanal İstanbul’un ‘iç hukukumuza tâbi’ olacağı görüşü bir yanılgıdır. Kanal İstanbul, Anadolu’da bir göl, örneğin Van Gölü  ile bağlantı  için inşa edilen bir kanal değildir. Ancak öyle bir kanal,  ‘iç hukukumuza tâbi’ olur.”   

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500