27 Mayıs 1960 askerî darbesinden sonra Demokrat Parti iktidarının yargılandığı, darbenin 60. yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” verilen Yassıada’da “Katre Island Hotel” adıyla lüks bir otel açılması üzerine eski Devlet, Millî Savunma ve Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir açıklama yaptı:
“Yassıada, 1950-1960 yılları arasında Türkiye’yi on yıl yöneten siyasî kadro olarak Demokrat Parti iktidarının 27 Mayıs 1960 askerî darbesinden sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri ile tabiî hâkim ilkesine aykırı, siyasî nitelikli olağanüstü bir mahkemede, gerek esas, gerek usul yönünden Anayasa ve yasalara aykırı bir biçimde yargılandığı adadır. Verilen 15 idam kararından 3’ü, on yıl Başbakan olarak görev yapmış Adnan Menderes ile Dışişleri ve Maliye Bakanları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan hakkındaki ölüm cezaları, 16 ve 17 Eylül 1961 günleri İmralı adasında infaz edilmiştir. Yargılama ve infazlar hukukî bir dramdır.
Bu sonuç, Cumhuriyet döneminde o tarihte henüz 15 yıllık çok partili demokratik rejimin unutulmayacak acı bir olayıdır. Yassıada’nın bu özelliğiyle bozulmaksızın tarihî bir mekân olarak korunması, gelecek kuşaklar bakımından da anlamlı olacaktır. Bu bağlamda duruşma salonunun müze hâline getirilmesi olumludur. Kurulacak diğer yapıların da bilimsel araştırmalara dönük olmasına öncelik verilmelidir. Bu açıdan bakıldığında lüks bir otel inşası isabetli değildir. ‘Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ adı otel inşası için mi konmuştur? Öyle anlaşılıyor ki Yassıada, AKP iktidarınca her yönüyle kullanılmak istenmektedir.
Ayrıca Türkiye’de Marmara Denizindeki bir adada inşa edilen bir otele Türkçe bir isim yerine ‘Katre Island Hotel’ gibi Arapça ve İngilizce karışımı bir isim verilmesi yadırgatıcıdır.
Tarihe ve Türkçeye saygı göstermek gerekir.”