Advert
SEVMEDİĞİM SÖZLER
Vural Dilmaç - Damla Damla

SEVMEDİĞİM SÖZLER

Hepimizin hoşuna giden, dinlemekten, duymaktan zevk aldığımız

 

Damla Damla

Vural DİLMAÇ

                            Hepimizin hoşuna giden, dinlemekten, duymaktan zevk aldığımız sözlerin yanında insanların tepesini attıran ifadeler de vardır. Genç adam okulunu bitirmiş, kültürünü almış iş aramaktadır. Aradan dört-beş ay geçtiği halde halâ bir iş bulamamıştır. Buna karşılık televizyonda işsizliğin yüzde onlardan yüzde sekizlere indiğini ve işsizliğin hızla azaldığını duyduğunda, tepesinin attığını görürsünüz. Öte yandan yine televizyonlarda fert başına yılda düşen dolar miktarını onbeşbin dolardan yirmiye çıktığını işitir. Ayda bin lira dahi kazanamayan insanların nasıl tepki verdiğini görürsünüz. Bunlar günlük olaylardır ve yukarıda bahsettiğimiz iki kesim de kendilerine ters düşen bu sözleri hiç duymak istememektedirler.

Bana gelince… gençlerin mutlu gününde, nikâh törenlerinde onlara üç çocuk yapın, beş çocuk yapın sözleri çok ters gelmektedir. O kadar davetlinin arasında böyle ifadeler bana göre utanç verici sözlerdir. Gençlerin evlendiğinde mahremiyetlerine girmek, yatak odalarına uzanmak, belden aşağı vuruş yapmak hiç doğru değildir. Yeni evlenen gençler hayat rotasını herkesten daha iyi çizerler. Nüfus artışına destek olmak için üç çocuk yapın, beş çocuk yapın” sözleri bence boş laflardır. On yılda onbeşmilyon genç yaratan Cumhuriyet evlatları, yüzyılda kaç bin gencin yaratılacağının hesabını çok iyi bilirler. Çok nüfus mu iyidir, yoksa kaliteli, okumuş, kafası çalışan, bilgili daha az gençlik mi makbuldür. Bugün Türkiye’nin nüfusu ikiyüz milyon olsa Devlet ne yapacak, bu kadar insana nereden iş hacmi yaratacak? Bugün dahi yetmişbeşmilyon olduğumuz halde binlerce okumuş gencimiz iş, aş ararken halâ babasının emekli maaşı ile evinde karın doyururken iki misli boş insanın devletin başına nasıl sıkıntılar yaratacağı bellidir.

Canlılar içinde en zor yetişen insandır. Onların çocukluğu, büyümesi, okula gitmesi, tahsiline devam etmesi, yemeleri, içmeleri, üstleri, başları aileye büyük yük getirir. Bunları hepimiz yaşadık. Bir çocuğu okutmak için dahi sıkıntıya giren aile, üç beş çocukla nasıl başa çıkabilir. Doğurun demesi kolay, amma yaşatmak, büyütmek, adam etmek anne ve babanın ömürlerinin yarısını alır. Yukarıda ifade ettiğim gibi hiç sevmediğim, duymak dahi istemediğim ve kimseye yakıştırmadığım gençlere çocuk doğurun tavsiyelerinden nefret ediyorum ve bu sözleri hiç duymak istemiyorum.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500