25 Mart 2024 günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin sürekli olmayan
10 üyesinin önerisi üzerine 14 oyla kabul ettiği, ABD’nin çekimser kaldığı 2728 sayılı
Karar, Ramazan boyunca Gazze’de acil ateşkes ilânını, rehinelerin acilen koşulsuz
serbest bırakılmasını öngörmekte ve Gazze’ye yardım akışı için insanî erişimin
genişletilmesi gereksinmesini vurgulamaktadır.
Bu Karar ve uygulaması hakkında eski Devlet, Millî Savunma ve Adalet
Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir değerlendirme yaptı:
“7 Ekim 2023 günü Filistinli bir paramiliter örgüt olan Hamas’ın roket
atışlarıyla başlayan İsrail-Filistin savaşı, –24 Kasım’da verilen 7 günlük ‘insanî ara’
dışında– yaklaşık 6 aydan beri devam etmektedir. Ramazan süresince Gazze’de acil
ateşkes ilânı, BM Güvenlik Konseyi’nin sürekli 5 üyesinden biri olan ABD’nin veto
etmeyerek çekimser kalmasıyla kabul edilmiştir. Güvenlik Konseyi’nin bir diğer
sürekli üyesi olan Rusya Federasyonu’nun ‘kalıcı ateşkes’ önerisi ise reddedilmiştir.
Alınan karar, Ramazan boyunca devre arası mola gibi devam edecek geçici bir
ateşkesten ileriye gidememiştir.
Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 25. maddesine göre üyeler, ‘Güvenlik
Konseyinin kararlarını kabul etme ve uygulama konusunda görüş birliğine
varmışlardır.’ Dolayısıyla Güvenlik Konseyi kararları, üye devletler için bağlayıcıdır.
Fakat 25 Mart 2024 tarih ve 2728 sayılı Güvenlik Konseyi Kararının gereği
henüz yerine getirilmemiştir. 7 Ekim 2023’ten 25 Mart 2024’e kadar İsrail saldırıları
sonucunda Gazze’de ölen Filistinlilerin sayısı 32.333, yaralananların sayısı 74.694
iken; bu rakamlar 31 Mart 2024’te aynı sırayla 32.782 ve 75.298’e çıkmıştır.
Bu durum, geçici ateşkesin henüz gerçekleşmediğini, savaşın devam ettiğini,
İsrail’in Hamas’ı yok etmek adına erkek, kadın, çocuk, genç, yaşlı tüm Filistinlileri
hedef alan bir katliamı sürdürdüğünü, kalıcı ateşkesin ve barışın uzak olduğunu
gösteriyor. Gene de bugün Kahire’de İsrail ve Hamas temsilcileri arasında yeniden
başlayacak ateşkes görüşmelerinden olumlu bir sonuç çıkması umulmaktadır.
İsrail-Filistin savaşının durdurulması ve barışın yeniden kurulması için
Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 39-49. maddelerinde öngörülen kararların alınması
ise, Güvenlik Konseyi’nin sürekli üyelerine veto hakkı tanınan dengeleri içinde kolay
görünmüyor. İsrail’i durdurabilecek en etkili hareket, arkasındaki ABD’nin Yahudi
lobisini gözeten iç politika hesaplarına dayalı desteğinin kesilmesidir.”