“Yüzde 10 kilo kaybı, tip 2 diyabet gelişme riskini yüzde 50 azaltıyor”
Diyabetin, vücuttaki birçok organı etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, diyabet tedavisinin amacının kan şekerini normal sınırlarda tutarak, sağlık sorunlarının ortaya çıkışını engellemek olduğunu söylüyor.
Diyabetli bireylerin beslenme programlarının vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna, sosyoekonomik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre diyetisyen tarafından düzenlenmesi gerektiğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Çoğu diyabetli birey pilav ve makarnayı daha az tüketmesi gerektiğini bilir ancak aralarda tükettiği şekersiz etiketi ile sunulan tatlandırıcılı diyet tatlıları rahat tüketilebileceğini düşünür.” dedi. Tip 2 diyabetli bireylerin çoğunun fazla kilolu olduğunun da altını çizen Yiğit, “Birçok klinik çalışma yüzde 10 kilo kaybının, tip 2 diyabet gelişme riskini yüzde 50 oranında azalttığını bildirmektedir.” şeklinde konuştu.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, diyabetli bireylerin beslenmede sık yaptıkları hatalar ve dikkat edilmesi gerenler hakkında bilgi verdi.
İyi kontrol edilmeyen kan şekeri büyük sorunlara neden olabiliyor
Diyabetin, vücuttaki birçok organı etkileyen, çoğunlukla kan şekeri yüksekliği (hiperglisemi) ile karakterize kronik bir hastalık olduğunu hatırlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Diyabette tedavinin amacı kan şekerini normal sınırlarda tutarak, sağlık sorunlarının ortaya çıkışını engellemek veya önlemektir. Bu nedenle diyabetin tedavisinde beslenmenin payı büyüktür. İyi kontrol edilmeyen kan şekeri, ilerleyen yaşlarda gözlerde, böbreklerde metabolik sorunlara ve sinir hücrelerinde harabiyete sebep olabilmektedir.” dedi.
“Tip 2 diyabetli bireylerin çoğu fazla kilolu”
Diyabetin Tip 1 ve Tip 2 başta olmak üzere farklı türleri olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, Tip 1 diyabette insülin üretiminin olmadığını, bu nedenle dışarıdan enjekte edildiğini aktardı. Tip 2 diyabette ise insülin üretiminin olduğunu ifade eden Hülya Yiğit, “Ancak vücut bazı nedenlerden dolayı, insülini kullanamaz. Tip 1 diyabette insülin enjekte edildiği zaman dışarıdan verilen insülinin etki süresine göre öğün sayılarının, öğün saatlerinin, alınması gereken karbonhidrat miktarının düzenlenmesi oldukça önemlidir. Tip 2 diyabetli bireylerde ise öğün araları ve öğün sayıları daha esnek olabilmektedir. Tip 2 diyabetli bireylerin çoğu fazla kiloludur. Birçok klinik çalışma yüzde 10 kilo kaybının, tip 2 diyabet gelişme riskini yüzde 50 oranında azalttığını bildirmektedir.” şeklinde konuştu.
Büyük porsiyonlar da et tüketimi de kan şekerini yükseltebiliyor
Diyabetli bireylerin beslenme programlarının vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna, sosyoekonomik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre diyetisyen tarafından düzenlenmesi gerektiğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit şöyle devam etti:
“Diyabetli bireyler, bir besini tüketirken, o besinin kan şekerini yükseltme hızına yani glisemik indeksine ve yediği miktara yani glisemik yüküne dikkat etmeli. Ana öğünlerinin karbonhidrat ve protein içeriği dengeli olmalı. Çoğu diyabetli birey pilav ve makarnayı daha az tüketmesi gerektiğini bilir ancak aralarda tükettiği galetaları, kepekli bisküvileri, şekersiz etiketi ile sunulan tatlandırıcılı diyet tatlıları rahat tüketilebileceğini düşünür. Bunların da kan şekerini olumsuz etkileyebileceği, dengeyi bozabileceği unutulmamalı. Diyabetli bireyler tarafından karbonhidratsız olduğu düşüncesi ile bir öğünde büyük porsiyonda kırmızı et tüketimi de oldukça yaygın görülür. Ancak büyük porsiyonlarda tüketilen kırmızı etin de kan şekerini, tatlılar kadar hızlı olmasa da yükseltebileceği göz ardı edilmemeli.”
Diyabetli bireylerin tüketebileceği pratik bir tatlı…
Diyabetli bireylerde kan şekeri dengesi için porsiyon kontrolünün önemine vurgu yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, tatlı ihtiyacı için de uygun porsiyonda meyve tüketiminin oldukça iyi bir alternatif olduğunu söyledi.
Hülya Yiğit, diyabetli bireylerin de porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketebileceği pratik bir tarif paylaşarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Şekersiz bal kabağı tatlısı hazırlaması kolay ve tatlı isteğini bastırabilecek pratik bir tatlı. İhtiyacımız olan malzemeler, 2 dilim bal kapağı, 4-5 adet çubuk tarçını (mümkünse seylan), 2 yemek kaşığı tahin ve çekilmiş ceviz. Kabakları küp küp büyük parçalar halinde doğrayıp, içine tarçın ekleyerek kabaklar yumuşayıncaya kadar kısık ateşte pişirin. Tarçın tadını seviyorsanız miktarını arttırabilirsiniz. Piştikten sonra üzerine tahin ve ceviz ekleyerek tüketebilirsiniz, tabi porsiyon kontrolüne dikkat etmeyi unutmayın. Afiyet olsun.”