SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN

Kibrimizi aşıp zat-ı güzelliğimizle coşarak hayatı sevinç yumağına boyayalım haydi.

SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN
SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN

İzzet ü ikbâl ile hayallerimizi uğurlayıp gerçek yaşama dönelim. Sû-i zan olmadan hüsn-i zan misafirliğinde muhabbete yönelip hüsn ü aşk ile dolup taşırsak edebiyat dünyamızı. Bir şiir armağan etsek gerçek yaşamdan:

 

   Sevdiğin müddetçe

   Ve sevebildiğin kadar,

   Sevdiğine her şeyi verdiğin müddetçe

   Ve verebildiğin kadar gençsin…

                 

                    Nazım HİKMET

 

     Sevdiğin kadar sevilirsin şu hayatta. Güzele bakıp da ‘Mâ-şâallah’ der de nazara gelmesin diye kem gözlerden koruruz ya sevdiğimizi, verdiğimiz değer ona lütufladır. Şâyân-ı temâşâ ikliminde, diğer bir tabirle görülmeye değer kıymette güzellikler uçuşur aslında etrafımızda. Güzelliklere aşina olup sevince, sevebildiği kadar sevilir insan da. Her şey karşılıklı belki de, candan seversen yürekten sevilirsin. Sevmeyi, mutlu etmeyi de karşılık beklemeden yapmalı tabi; iyilik yapıp da yaptığı iyiliği karşındakinin başına kakanlardan olmadan hem de. Her birimizin bir rızkı, bizi bir yerlerde bekleyen nasibi, sevmeye ve sevilmeye yetecek genişlikte yüreği var. Hepimize yetecek büyüklükte sevgi deryası da mevcut şu hayatta. Aklıma güncel yaşamdan sevdiğim bir yazarımız, Şermin Çarkacı Hanımefendi’nin kitabından bir cümle esiverdi:

 

“ Yaprakların ağaç dallarındaki dizilişleri, özel bir ölçü ile belirlenmiştir ve bu özel tasarım sayesinde hiçbir yaprak bir diğerinin üzerini kapatıp ona gölge yapmaz. Bu nizamda elbet, insanın da yeri var. Hepimize ayrılan bir yer var dünyada, hepimize yetecek kadar çok yer var… Fakat kimse yerinden memnun değil. Gözümüz hep başka insanların yerinde, gölge gibi ağıyoruz insanların üzerine. Şuna inanıyorum. Dünyada sana ayrılan yeri beğenip başka yapraklara özenmediğinde, daha çabuk büyüyen, daha yeşil, daha parlak bir yaprak oluyorsun…” ( ‘Ev Yapımı Sihirli Değnek’ - Şermin Çarkacı )

 

     Hepimize yetecek kadar sevgi var gönüllerde. Hırs yapmanın aksine mutlu etmenin azmi yol alıyorsa içimizde, hakikî sevgi orada işte. Sevdiğin kadar sevilmek… Paran ile, servetinle, gayrimenkulünle, şan ve şöhretinle anılmaktansa yaptığın güzellikle anılmalısın belki de. Sanın yerine varsın iyiliğin boy göstersin dua bahçende. Gözümüz yükseklere uzanmadan bir de aşağılara göz atsak bir de, şükrün en güzel sembolü budur belki de. Sevinçlerinizi içine topladığınız gönül bohçanızda sevebileceğiniz kadar neşeniz olsun.

 

KONUK YAZAR