TERÖR ŞEHİDİ ÖĞRETMENLERİMİZ
Metin Bostancıoğlu

TERÖR ŞEHİDİ ÖĞRETMENLERİMİZ

AKP tarafından kötü yönetilen Türkiye’de hiçbir şey iyi gitmiyor.

Sanayi kenti olan şehirlerimizde işsizlik boyutu geçimi zorlaştırmanın da ötesinde. Esnaf  siftahsız kepenk kapatıyor, dahası işini kapatıyor. Kırsalda tarım ve hayvancılık yok olmuş durumda. İşçi ve memur emeklileri zor geçiniyor. Bütün bu sıkıntıları aza indirme gayreti ile “sadaka ekonomisi” uygulaması var. Halka sosyal yardım adı altında yiyecek, içecek, ilaç yardımı, harçlık gibi karşılıksız (!) yardımlar yapılıyor.

(!) işareti biliyorsunuz ki, peşinden geldiği kelimeyi ters anlama çevirir.  (Karşılıksız)’ı karşılığı alınarak anlamına getirir. Bu sosyal yardımlar da aslında karşılıksız gibi görünse de, aslında hükümet de, sosyal yardımda kullanılmak üzere ayni veya nakdi yardıma katılanlar karşılığını fazlası ile almaktalar. Sosyal yardıma muhtaç hale gelen halkımız, bu yardımlarla hayatını sürdürmeye çalışıyor. Sosyal yardım dağıtımına destek veren şahıslar ve şirketler de hükümetten kaymaklı işler almakta ve vergisinden düşmekteler. Böylece her şeyin karşılığını halkımız ödemekte…

Genel ekonomik ve sosyal durum böyle iken; ülkemizin dış ilişkileri ve itibarı her gün kötüye gitmekte, her alanda tavizler verilmekte, Türkiye’nin çıkarları göz ardı edilmekte.

Kıbrıs’da KKTC Avrupa Birliğinin direktifleriyle elden gidiyor.

Ermenistan, Kars çevresi ve Ağrı dağındaki emellerinden bir adım geri atmazken , Türkiye – Ermenistan sınırını tanımayıp buraları anayasasında ve haritalarında kendi sınırları içinde gösterirken, bir yandan da kardeş Azerbaycan’ın Karabağ topraklarını işgal halinde iken, elimizdeki tek baskı unsuru olan sınırı açtırma aşamasında. Ermenistan Cumhurbaşkanı 14 Ekim 2009 tarihine kadar sınırı açmazsanız, bu tarihte Türkiye’de iki ülkenin milli takımlarının oynayacağı futbol maçına gelmem diyor.  AKP hükümeti telaş içinde…

Irak’ın kuzeyine bir Kürt devleti kuruldu. Anayasası ile meclisi ile yönetimi ile ayrı bir devlet. Bu devlet o kadar ileri gidiyor ki, “Türkiye ile birleşelim, Federal bir devlet olalım” diyecek kadar oyun içerisinde. Amerika böyle istediği için AKP hükümeti de sessizlik içinde. Irak’ta nükleer silah tehdidi var yalanlarıyla Irak’ı işgal için kapımıza dayanan ABD, bu emelini gerçekleştirmek için Ecevit Hükümetini içten parçalayıp, yok etti. Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP’un) bir parçası olmaya çoktan razı  AKP  hükümeti görev başında.

Asırlardır Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza gibi etnik köken ayırımı yapmadan  kardeşçe, iç içice yaşadığımız vatandaşlarımız arasına ayrılık tohumları ekerek , ülkemizin bu zayıf halinden yararlanmak isteyen dış güçler (ABD, AB, Ermenistan, Kıbrıs Rumları) şimdi iş başında: Sevres (sevr) haritaları ceplerinde, ABD askerlerinin çantalarında, dış işleri bakanlarının  “Ortadoğuda ülkelerin sınırları yeniden çizilecek “ sözleri ağızlarında Türkiye’yi parçalamaya çalışıyorlar. Taşeron olarak kullandıkları da Kürt kökenli Türk vatandaşları.

AKP hükümeti, önce “Kürt açılımı” adı altında, sonra “Demokratik açılım” söylemi ile ortaya düştü, ne yapmak istediğini söyleyemez durumda, şimdi açıklama yapmayacağını açıklayarak, İmralı’da yaşam boyu ağırlaştırılmış hapse mahkum, PKK teröristlerinin  başı , katil  Abdullah Öcalan’ın ne diyeceğini bekliyor. Önce, DTP’yi muhatap alıp konuşmaları başlatanlar, DTP’nin “biz değil, muhatabınız PKK ve liderimiz APO’dur. Onunla konuşup anlaşacak ve barış getireceksiniz” söylemi üzerine terörist başının ne diyeceğini beklemeye başlıyorlar. Barış istiyorlar. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı gerilla savaşı  halindeler.

Ülkenin bölünmez bütünlüğünden, Türk halkının birlik ve beraberliğinden , Laik Cumhuriyetimizin ilkelerinden, Anayasamızdan, resmi dil olan Türkçe’mizden taviz verilemeyeceğini AKP görmeli ve Lozan’da  İsmet İnönü’nün ceplerine sokturduğu haritayı çantalarında saklayanlara kul köle olmamalı, Türkiye’yi yeni bir kurtuluş savaşına sokmadan, girdiği yanlış yoldan dönmelidir.

Ecevit Hükümetinden ülkeyi sıfır terörle teslim alan, ABD, AB,  Ermenistan, Kandil Dağı, İmralı adası arasında sıkışıp kalan Kasımpaşalı Başbakan aklını başına toplamalıdır.

Bu yazının yukarıdaki bölümümün , gazetemizin bir Ramazan Bayramı (Şeker Bayramı) öncesi yayınlanan nüshası için yazılacak bir yazı olmadığını biliyorum. Aslında bu yazıya  KÜRT TERÖRÜ ŞEHİDİ ÖĞRETMENLERİMİZDEN özür dileme yazısı olarak başlamıştım, öyle de bitirelim.

Kandırılmış, kullanılmış , dağlara çıkıp Terörist olmuş, ordumuza , milletimize, silah sıkmış olanların anne ve babaları , şehit askerlerimizin anne babaları ile kucaklaştırılmaya çalışılırken, o bölgede okullarınızda görevinin başında şehit olan  öğretmenlerin adı hiç geçmiyor. Ne Cumhurbaşkanı, ne Başbakan, ne Milli Eğitim Bakanı Kürt terörü şehidi öğretmenlerimizi  anmıyorlar bile…

DTP’nin Türkiye Cumhuriyeti tarafından muhatap alınmasını istediği Terörist Başının PKK’lı teröristlerince, başta Diyarbakır olmak  üzere bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da okulda görevi başında, lojmanda, Öğretmen evinde, evinde ve bulundukları yerden dağlık alana kaçırılarak şehit edilen  öğretmenlerimize, şehit öğretmenlerimizin geride kalan anne-baba eş ve çocukları ile sevenlerine, AKP hükümetini iktidar yapan , devletin bütün kadrolarını işgal ettiren  Türk Milletinin özür borcu var.

Başta ben, size rahmet diliyorum, nur içinde yatın, geride kalanlarınıza tanrı sabır, sağlık ve uzun ömür versin. Hükümet ve yandaşları sizi unutsa bile biz unutmayacağız. Milletimiz unutmayacak.

Not: Şehit öğretmenlerimiz o kadar çok ki, isimlerini, okullarını ve şehit edildikleri il-ilçeleri  veremedim. Daha çok bilgi için bakınız : www.meb.gov.tr    ana sayfa              

***

ABDULLAH GÖKSEL İÇİN :

Bundan önceki yazımı, sevgili arkadaşım Abdullah Göksel’in Samsun Derneğinin düzenlediği gecede , mendil salladığı kasap havası oynayışımızı anlatarak bitirmiştim. Bu yazı yazılırken Abdullah aramızda yok. Öldü demeyeceğim. Uzun bir seyahate çıktı. Alanya’ya gitti.  Birazdan telefon edecek gibi bekliyorum, arıyorum onu. Bir gün buluşacağımıza inanıyorum.                                      

***

Bütün hemşehrilerimin Ramazan Bayramını kutluyor,  huzur içinde nice bayramlar diliyorum.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500