Advert
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDEN ÖNCE SON SÖZ
Metin Bostancıoğlu

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDEN ÖNCE SON SÖZ

Atatürk ve Cumhuriyet karşıtları,kısaca karşı devrimciler Cumhuriyet’imizin 100. yılını karşı devrimlerinin gerçekleştiği final yılı olarak görüyorlar.

mbostancioglu57@gmail.com

Atatürk ve Cumhuriyet karşıtları,kısaca karşı devrimciler Cumhuriyet’imizin 100. yılını karşı devrimlerinin gerçekleştiği final yılı olarak görüyorlar. 2002 yılı sonunda ele geçirdikleri iktidarı bu amaçları  için kullandılar ve Cumhuriyet’imizin kazançlarını birer birer geriye götürüp yeni bir Osmanlı Devleti yaratmak istiyorlar.

ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin 2002 yılı sonları ve 2003 yılı başlarında  “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ilımlı bir İslam Devleti” olduğu şeklindeki beyanlarına tepkilerimiz  karşısında bu söylemlerini terk etseler de iktidar adım adım “Ilımlı İslam” devleti yolunda Laiklik ilkelerini pastırma doğrarcasına dilim dilim ihlal etti.

İktidarın başı külhanbeyi ağzı ile türbanı diline doladı, “Benim başörtülü bacılarım bu ülkede üniversiteye giremediler.” söylemi ile oğlu Bilal’i yurt dışında okuttu.Orta öğretimi İmam Hatip okuluna çevirdiler. Dün ülkemizin aydınlığa açılan pencereleri olan Köy Enstitülerini kapatan zihniyetle şimdi de Anadolu Öğretmen Liselerini kapatıyorlar. Bafra Kızılırmak Anadolu Öğretmen Lisesi yeni öğretim yılında kapatılarak Anadolu Lisesine çevrildi bile.

Yolsuzluklar , rüşvet ve kayırmacı ticaret anlayışı ile yandaşlarını zengin edip, yandaşlarından oluşan sermaye grubu yarattılar. Çocuklarının evlerinde kasalar ve ayakkabı kutularında paralar yakalanınca dört bakanının istifa ettirip, vitrinden çektiler. Onlara göre bizim milletimiz aptal ya unuturlar deyip, hırsızları yakalayan polisleri sürgün edip, hakim ve savcıları bunların dosyalarından uzaklaştırdılar.

Bir yandan “Yaratılanı severiz yaratandan dolayı” söylemini meydanlarda haykırırken , bir yandan da yandaşı olmayanları düşman bellediler. Yandaşlarını tahrik ederek bölücülük yaptılar. Bir politikacının söylediği gibi sanki Allah sadece AKP’ye oy verenleri yarattı, oy vermeyenleri Allah yaratmadı, bu yüzden sadece yandaşlarını sevdiler.

Cumhuriyet’in kuruluşundan beri var olan Kürt kökenli vatandaşlarımızla ilgili sorunları çözeceğiz  derken çözüm olarak vatanımızı parçalama yolunu kabullendiler.

Karşı devrimcilerin ülkeyi karanlığa götüren yalan ve talanlarını, ülkemizi bölünme aşamasına getiren davranışlarını yazmakla bitiremeyiz. O nedenle şimdi ben Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden söz etmek istiyorum.

30 Mart 2014 tarihinde yapılan Yerel Yönetim seçimlerini Milletvekili Genel Seçimlerine dönüştüren hükümetin başı şimdi yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimini rejimi değiştirme seçimi haline getirdi. Diyor ki, beni Cumhurbaşkanı seçerseniz, bu güne kadarki Cumhurbaşkanları gibi olmayacağım. Parlamenter sitemini terk edip,   devletimizi Başkanlık sistemine geçirip, Cumhurbaşkanı da ben olacağım Başbakan da ben olacağım.

Böyle bir sistemin başarılı örneği olarak da Amerika Birleşik Devletlerini gösteriyor ve eyalet sistemini getireceğini söylüyor.

Bu görüşü destekleyen yabancı ülkeler de var. Bu devletler de diyorlar ki, Irak’ın kuzeyinde sizin de desteğinizle bir Kürt devleti kuruldu. Siz de Güneydoğu’da bir Kürt devleti kurarsınız. Suriye’nin batısında,  İran’ın güneyinde de birer Kürt devleti kurulur. Türkiye’nin liderliğinde , Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Federal bir devlet olursunuz.

Dışişleri Bakanı olan zat da Osmanlı’nın başarılı yönetim sisteminin aynen böyle olduğunu söylüyor. Yeni bir Osmanlı devletler topluluğu neden olmasın demez mi ?

Önce milletimizi böldüler, şimdi de vatanı böleceklerini değişik bir şekliyle söylüyorlar.  Cumhurbaşkanlığı seçimlerine böyle hazırlanıp böyle oy istiyorlar. Kürt asıllı vatandaşlarımızın da isteği bu yönde.

Fakat bu oyunları tutmayacak. CHP; MHP ve diğer partiler bu oyunu bozacakları bir adayla RTE’ nin karşısına çıktılar.

Dini değerleri çok önde tutan milletimize bu defa İslam Aleminin en büyük birliğinin Genel Sekreterliğini yapmış olan, İslamı iyi bilen yobaz olmayan bir, bir bilim insanının birlikte Cumhurbaşkanı adayı olarak halkımızın karşısına çıktılar. Bu kişi  Ekmeleddin İhsanoğlu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Hükümetin başı RTE’ nin  en güçlü rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu, "Kutuplaşmış Türkiye'yi birleştirme" sloganıyla kampanyasını başlattı.

İslami İşbirliği Teşkilatı'nın genel sekreterliğini yapmış olan Ekmeleddin İhsanoğlu, protestolar, yolsuzluk skandalları ve yerel seçimlerin ardından artan kutuplaşmayı ortadan kaldırmak için parti çizgilerinin ötesine geçebilecek bir aday olarak görülüyor.

10 Ağustos'ta yapılacak seçim, Türkiye için belki de bir dönüm noktası. RTE’ nin seçimden zaferle çıkması, Türkiye'nin ABD'deki gibi başkanlık sistemine geçişin ve vatanın parçalanmasının başlama tarihi olabilir.

Bence, "Tüm Türkiye'nin Cumhurbaşkanı adayıyım" diyen İhsanoğlu' nu aday gösteren CHP ve MHP, laik Türkiye ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet’i ve vatanı koruma adına son adımlarını attılar.

Ancak muhalefetin bu mücadelesi engellerle dolu.

Devletin bütün imkanlarını partizanca bir anlayışla kullanan iktidar partisi bu defa Kürt kökenli vatandaşlarımızın oyunu PKK lideri Apo’ yu serbest bırakma vaadiyle alır ise bizim yapacağımız tek şey Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni bir defa daha okuyup hep beraber ayağa kalkmaktır...

Yeter artık uyan milletim.

 

Ramazan Bayramınızı Kutlarım.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500