DERSİMİZ TÜRKÇE
Metin Bostancıoğlu

DERSİMİZ TÜRKÇE

Bafra Haber Gazetesinin Yıl 65, Ocak 2015 sayısındaki Osmanlıca Tartışması başlığı altında yazdığım yazıda,

“Her vesile ile Türkiye Cumhuriyeti kuruluş iradesine karşı yasal düzenleme ve uygulamalar yapan  AKP’liler bu defa da 19. Milli Eğitim Şura’sında zorunlu OSMANLICA ÖĞRETİLMESİ önerisini ortaya attılar.

Cumhurbaşkanı / Baş Başbakan, “İsteseler de istemeseler de Osmanlıcayı öğreteceğiz” diyerek, demokrasilerde olmayan bir biçimde diretmeci bir tavır sergiledi.

                   Artık gündem Osmanlıcadır, Osmanlıca öğretimidir… “

dedikten sonra,

Osmanlıca diye bir dil yoktur. Osmanlı Türkçesi vardır. Osmanlı’nın kullandığı dil anadoluda Türkçe,  saray ve İstanbul’un Müslüman mahallelerinde Arapça ve Farsça’nın yoğun etkisi altında kalmış Türkçedir (Bakınız: Türk Dil Kurumu Sözlüğü). “

Şeklindeki görüşümüzü belirtmiş idik.

         19. Milli Eğitim Şura kararları resmen hayata geçmese de başta Cumhurbaşkanı, ardından Başbakan ve Bakanlar ağdalı bir şekilde Arapça ve farsça sözcüklerle güzel Türkçemizi kirletiyorlar. Böylece eğitimin “gizli müfredatı”  Arapça- Farsça ağırlıklı, eski Türkçe diyebileceğimiz, sözüm ona Osmanlıca’ yı hayata geçirmeye çalışıyorlar.

         Çalışıyorlar da gayretleri boşuna. Cumhuriyetin emanet edildiği gençler ve çocuklarımız O’nların söylediklerini anlamıyorlar.

         Devletin birer parçası olan yasama, yürütme, yargı ve anayasada sayılmış bağımsız kurumları işgal edenlerin konuşmalarının halkımızca iyi anlaşılması için, yeri geldikçe, bu sütunda DERSİMİZ TÜRKÇE  başlığı altında, Türkçeye yeniden kazandırılmak istenen  Arapça ve Farsça sözcüklerin Türkçe ne anlama geldiğini yazacağız.

         Bazen söylediklerinin Türkçe karşılıklarını bazen de düzeltmeler yapacağız

         Bu yardımımızı unutmasınlar.

        

 

1- İNGİLİZCENİN YERİNE ARAPÇA,

    KAMPUS YERİNE KULLİYYE OLMAZ,

    DOĞRUSU YERLEŞKE :

 

7 Ocak 2015 günü Ankara’da yeni kurulmuş olan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin ESENBOĞA KAMPÜSÜ TEMEL ATMA TÖRENİNDE  konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a fahri doktora verildi. Burada yaptığı konuşmada  “Kampüs değil KÜLLİYE dersek daha isabetli olur.” dedi ve Şakşakçıları tarafından şakşaklandı.

Kampus sözcüğü İngilizceden gelmiş olduğu ve bu yabancı kelimenin dilimizi kirletmemesi için değil, İngilizce yerine Arapça (O’na sorarsanız Osmanlıca diyecektir) kullanılsın diye bu teklifi yaptı.

         Kampüs’un Türkçesi, “yerleşke”dir. Türk Dil Kurumu Sözlüğünde (Cilt 2, Sayfa 1180) “şehir dışında kurulmuş bir üniversitenin alanı ve yapıları, yerleşke” olarak tanımlanmıştır.
        

Külliye (kulliyye) ise Arapça bir sözcüktür ve “bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi çeşitli yapıların bütünü” demektir.” (Türk Dil Kurumu Sözlüğü Cilt 2, Sayfa 1436). Fatih Cami Külliyesi gibi Külliyenin merkezi camidir.Külliye Üniversiteler için kullanılamaz.

 

Siz ne dersiniz ?  8 Ocak 2015

DİĞER YAZILAR