ACİLEN DEMOKRASİ
Prof. Dr. Dursun Kırbaş

ACİLEN DEMOKRASİ

Zamanın padişahı Afrika’dan bir zürafa getirtmiş, halayığına bin bakalım şunun üstüne demiş.

Zamanın padişahı Afrika’dan bir zürafa getirtmiş, halayığına bin bakalım şunun üstüne demiş. Zürafanın üstüne binince halayık, zürafa ürkmüş, koşmaya başlamış. Halayığa sormuşlar nasılsın diye. O da “bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” demiş. Bizde de demokrasi diye oyun oynanıyor. Bindik alamete gidiyoruz kıyamete. Bu yönetim biçimimiz demokrasi değil. Halkını hiçe sayan yönetim biçimi demokrasi olur mu? Her daim “ben %50 seçmen oyuyla iktidara geldim ama %100’ün başbakanıyım diyeceksin, ama öteki %50’yi öteleyeceksin. Aralarına nifak sokup, parçalamaya çalışacaksın. Camide bira içildi, başörtülü kızlarımıza saldırıldı gibi asparagas haberleri halkın önünde dillendireceksin. El insaf! Caminin imamı bunu yalanlıyor, Taksim Meydanı’nda bulunan başörtülü Müslümanlar bunları yalanlıyor. Burada amaç nedir? Nifak sokmaktır. Nifak Müslümanlarca günah kabul edilen bir eylemdir. %50 ile diğer %50’yi karşı karşıya getirip iç savaş çıkartmak mı istiyorsunuz? Bunu aklı başında olan bir insan isteyebilir mi? Ancak emperyalist ajanlar bunu isteyebilir, emperyalizmin en büyük taktiğidir böl yönet. Lütfen dikkat! Lütfen aklınızı başınıza devşirin. Kaos ortamına Türkiye’yi sürüklemeyiniz. İktidar hırsınız için bu halka kıymayınız. 1 milyona yakın insan, dinine, inanışına  ya da inanmayışına, siyasi görüşüne bakmadan kardeşçe yaşıyor. Taksim ayrıca incelenmeli, Türkiye Taksim direnişini, daha doğrusu Taksim komününü iyice incelemeli ve bundan ders çıkarmalıdır. Vandalist diye karaçalmadan şapkalar öne konup, iktidarı, muhalefeti, sivil toplum örgütü, sivil insiyatifi, hepsi düşünmelidir. Ne diyor bu gençler, daha önce bir futbol takımının rengi için birbirlerini öldüren bu gençleri kardeşçesine bir araya getiren nedir? Müslümanlarla ateistleri bir araya getiren nedir? Aklı selimin gösterdiği, diktatoryal yönetimi durdurmaktır ve talep edilen “Acil Demokrasi’dir”. Sorun, kesilen 3-5 ağaç değildir. Bu direniş, bugüne kadar yapılan tüm baskılara bir itirazdır. İki milyar sekiz yüz milyon ağaç diktik diye “en çevreci benim” şeklinde böbürleneceğine, otur bir dakika düşün, “ben nerede yanlış yapıyorum” diye. İtiraz edenlerin ortak arzusu demokrasidir. Hemen şimdi, Acil Demokrasi!