KHK NEDİR?
Prof. Dr. Dursun Kırbaş

KHK NEDİR?

KHK, Kanun Hükmünde Kararname demektir.

 

Türkiye ‘de uygulanış şekliyle, Keyfi, Hukuksuz ve Kanunsuz (KHK) demektir. İlk KHK anlamına gelen uygulama 1876 Kanun-u Esaside yer almıştı. Kanun-u Esasi (Anayasa)’ nin 36 ncı maddesine göre, “Meclis-i Umumi toplanık olmadığı zamanlarda devleti bir tehlikeden veya genel güvenliği bozmadan korumak için bir zorunluluk belirdiği ve bu konuda çıkarılmasına lüzum görülecek kanunun görüşülmesi için meclisin toplantıya çağrılmasına süre elverişli olmadığı takdirde, Kanun-u Esasi hükümlerine aykırı olmamak şartıyla, Bakanlar Kurulu Padişahın onayıyla, Heyet-i Mebusanın toplanıp vereceği karara kadar geçerli olmak üzere, kanun hüküm ve kuvvetinde kararnameler çıkarabilir” (Zengin, E., Altın, S., Türk Hukukunda Kanun Hükmünde Kararname uygulaması. Sayıştay Dergisi. Sayı 34. Sh 29-45)di. KHK’ ler hukukta her zaman tartışma konusu olmuştur. Hukuki yapısı çok tartışılan KHK’ ler yasa koyucular tarafından sınırlandırılmıştır. Hukukçular tarafından çağdaş demokrasilerin olmazsa olmaz kuralı “Kuvvetler ayrılığı” na aykırı bulunmuştur. KHK’ leri yasama meclislerince incelenip kabul edilinceye kadar, işlevsel bakımdan idari düzenleyici işlemden ibaret görenler olduğu gibi, yaşama meclisinin kabul ettiği kanundan farklı olmadığını ileri sürenler de mevcut. 1924 ve 1961 Anayasalarında KHK’ lere yer verilmemiştir. Ne zaman KHK’lere ihtiyaç duyulmuş. 12 Mart 1971 askeri darbesi sonrası, yeniden düzenlenen 1961 anayasasına, darbe hükümetince konmuş ve bu anayasa değişikliğini TBMM askeri zorla kabul etmiş. 1982 anayasası 12 Eylül Askeri darbesi sonrası büyük kurtarıcı K. Evren’ in kefil olduğu “darbe” anayasasında yer almıştır. 82 anayasasının 91. Maddesi “TBMM, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkı yönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlemez” der. Darbe anayasasının kanun koyucusu bile KHK’ leri sınırlandırmış. KHK’ ler ancak sıkı yönetim ve olağanüstü hallerde kullanılmalıdır. Anayasanın birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri KHK’ lerle düzenlenemez. Bahsi geçen 82 anayasasının 2. nci kısmında yer alan temek haklar nelerdir. Çalışma hakkı, sağlık hakkı, konut hakkı, sosyal güvenlik hakkı gibi haklardır. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde, KHK düzenleme hakkı, hükümetlere tanınmış olmakla beraber hükümetler bu haklarını kullanmazlar. Yasama meclisinde kanunu tartışır, meclis dışı sivil güçlerin görüşlerini alırlar. Konsensus ararlar. Yani demokrasi ile yönetilen ülkelerde olmazsa olmaz demokratik kural (konsensus) uzlaşmadır. 1971-1985 yılları arasında 200 KHK çıkmıştır, ancak bunun 34, ü 12 Eylül 1980’ den öncedir. 12 Eylül 1980-1 Ocak 1985 arası 166 KHK, 1991’ e kadar çıkarılan KHK sayısı 400 den fazladır. Bu rakamlar açıkça şunu gösteriyor. KHK’ ler olağanüstü dönemlerin ürünüdür. Demokrasinin işlediği dönemlerde pek başvurulan bir yöntem olamaz. Hele “ileri demokrasi” ye geçtiğini ifade eden hükümetlerin KHK’ lerle hiç işi olmaz. 26 Ağustos 2011 Ramazan Bayramı arife günü çıkarılan tam gün yasası ve 2 Kasım 2011 de çıkarılan (yine kurban bayramı arifesinde) Sağlık Bakanlığı teşkilatlarını düzenleyen KHK’ yi nasıl izah edeceğiz. 1982 darbe anayasası bile KHK’ leri kurala bağlamış. Temel haklar hakkında KHK’ ler düzenlenemez denmiş. Sağlık temel haklar içerisinde değerlendirilmiş. Sağlıkta neler olduğu ayrı bir yazının konusudur. Yazımızın başlığında KHK nedir diye sormuştuk. Darbe anayasası bile KHK’ nin bu son şeklinin keyfi, hukuksuz ve kanunsuz olduğunu göstermektedir. “İleri demokrasi” ürünü KHK’ ler ile yönetilen bir ülke konumundayız. “İleri demokrasi” mizde uzlaşmaya ihtiyaç yoktur. “Ben yaptım oldu”lar yeterlidir. Bunun adı despotizmdir. Despotizm ile demokrasi kelimeleri yan yana bile kullanılamaz.