“Cihanda Sulh”

Dr. Dursun Kırbaş

Yurtta sulh, Cihanda Sulh günümüz türkçesiyle “yurtta ve dünyada barış”tan  yana poklitikaların geliştirilmesini savunan bir önermedir. Önermenin sahibi bugünkü bilgilerimize göre M. Kemal Atatürk’tür. Bugünkü bilgilerimize göre diyorum, bilgi çağındayız. Hertürlü bilgiye hem kolay ulaşıyoruz, hemde aşırı bir bilgi kirliliği yaşıyoruz.  Son düşen Türk Jeti konusunda yaşanılan gibi. Bu uçak  silahsız olarak ve radar testi için gönderilmiş. Sınır ihlali hem var hem yok. Sınır ihlali olunca hemen vuruluyor mu? Önce ikaz mı ediliyor? Eğer sen “cihan da sulh” yani “dünya da barış”ın savunucusu bunu her eylemin ve söyleminle ortaya koyan bir ülke isen, bu tür sınır ihlalleri de önce ikaz edilir. Yok sen barış konusunda dik duran bir ülke değilsen başkalarının (emperyal güçlerin) borazanı isen onlar adına efelenir, onlar adına hot-zot ediyorsan, provokasyona açık politikalarını iflas ettirirler. O zaman vururlar, ikaz etmezler. Çünkü vuranda başka bir büyük gücü arkasına almıştır. Dengeler onun üzerine kurulu olunca sana hot-zot yaptırmazlar. Arkandayız derler ama uluslararası dengeler (emperyal güçler arasındaki dengeler) neyi gerektiriyorsa, onu yaptırırlar. Bundan kurtulan yok mu? Tabiki var, önce ulusal çıkarlarını öne alan dış politikaların olacak.  Bunun temelinde “dünyada barış” ve “komşularla sıfır sorun” politikası olacak. Başkalarına güvenerek efelenmeyeceksin. Temel ilken diyalog olacak. Komşularının iç işlerine karışmayacaksın. Komşuda muhalefet dizayn etmeye hiç yanaşmayacaksın. Senin uçağını da düşürmezler. Sende aynı ihlali oda yapsında , bende onun uçağını düşüreyim rövanşı alayım diye sotada yatmak zorunda kalmazsın. Prestiji böyle kurtarmaya çalışmazsın. Başlıktaki  “cihanda sulh” bölümü üzerinde durdum. Birinci bölümü olan “Yurtta sulh” bölümü ise ülkemiz açısından içler acısıdır. Bu ayrı bir yazı konusudur.