EŞEKLER ANIRMAYA BAŞLADIĞI ZAMAN BÜLBÜLLERİN SESİ DUYULMAZMIŞ
Hasan Davran

EŞEKLER ANIRMAYA BAŞLADIĞI ZAMAN BÜLBÜLLERİN SESİ DUYULMAZMIŞ

Cumhuriyet’i 29 Ekim’de 88 yıl önce kuranlar, böyle bir Türkiye düşlememişlerdi.

Atatürk için cumhuriyet, hür akıl hür vicdan demekti. Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister.

 

          Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır… Benden sonra beni izlemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin kılavuzunu kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar.” diyordu Atatürk.

          Cumhuriyet’in kuruluş gününü bayram ilan edişimiz törenleri eğlence olarak görmek anlamı taşımaz. Cumhuriyet Bayramları kuruluş esaslarımıza bağlılığımızı, cumhuriyette kararlılık mesajlarımızı yüksek sesle dile getirdiğimiz, bize ulusal bağımsızlığımızı armağan edenleri saygı, şükran ve minnetle andığımız birlik ve beraberliğimizi yeni nesillere aktardığımız günlerdir.

 

           Ülkelerin tarihinde acılı günler olmuştur, olacaktır da. Türk milleti asildir. Bayram arifesinde üst üste gelen şehit haberleri, peşine deprem Türk milleti olarak bizleri üzmüştür. Türk milleti olarak biz İstiklâl Savaşı vererek tüm dünyaya gücünü göstermiş, ulusal bağımsızlığımızı kazanmış bir milletiz. Terörü de yeneriz. Van’daki kardeşlerimizin yaralarını sarmak için canımızı dişimize de takarız. Bugün Türkiye’nin kalbi Van’da atıyor. Halk bu özveriyi gösterirken 17 Ağustos’ta 12 yıl önce yaşadığımız büyük depremden ders almadığımız görülüyor.12 yıldır 17 Ağustos’ta göstermelik anmalardan başka hiçbir tedbir almadık. DSP, MHP, ANAP hükümetlerinin uygulamaya koyduğu özel iletiiim vergisinden elde edilen parayı amacı dışında kullandık. Ayrıca zorunlu deprem sigortasına geçildi.Bugün anlaşılıyor ki Van’da sadece % 9 uygulanmış.Bunlardan hiç mi hiç ders almamışız? Sorumlulardan da hesap sorulmamış. Bu felaketleri bir daha yaşamamak için ilgililerden hesap sormayı bileceğiz.

           Son yıllarda görsel ve yazılı basında gazeteciliğin böyle yozlaştığı bir ortam az görülmüştür. Ülkede bunca sorun yaşanırken televizyon dizileriyle halkı oyalıyorlar. Yalaka, yandaş kalemşörler gerçekleri saptırarak kalemlerini satıyorlar. Ne olduğu belirsiz yazarlar türedi. Gerçek gazeteciler ya gazetelerden kovuldu; ya da Silivri’ye gönderildiler. Birkaç televizyon ve gazetede vatansever gazeteci, televizyon yorumcusunun ülkemizi yönetenlere ışık tutsun diye yaptıkları programları yayından kaldırılıyor. Bu böyle gitmez diyor, bizim milletimizin sağ duyusu bir gün harekete geçer, bu millet bir gün herkese dersini verir.Türk milleti   umudunu hiçbir zaman kaybetmedi, kaybetmeyecektir duygularını taşıyorum.

           5 yıl önce kaybettiğimiz merhum Süleyman TÜRK amcamız için 28 Ekim 2011 Cuma günü ölümünün 5. yılında “Anılarla Süleyman TÜRK” paneli düzenlendi. Panelde konuşmacı olarak katılanlar onun çalışmaları Bafra’ya ve ülkemize kazandırdığı hizmetleri ve anılarını anlatarak panele katılan davetlilere duygulu anlar yaşattılar. Cumhuriyet’in yetiştirdiği ender insanlardan bir değer olan Süleyman amcamız için düzenlenen anma paneli Bafra’da benim bildiğim bir ilk oldu. Ona yakışır bir organizasyon yaptıysak kendimi mutlu hissediyorum. Bu panelleri Bafra’ya hizmet edip aramızdan ayrılan diğer insanlarımıza da yaparak, vefa borcumuzu onlara da göstermeliyiz diyorum.

            Yazımı sonlandırırken önemli bir konuya daha değinmek istiyorum. Bafra’mızda yıllardır özlemini duyduğumuz, Bafra’mızın çok önceleri hak ettiği fakat bu güne kadar gerçekleştirilememiş olan fakülte özlemimizin gerçekleşmesi için ilk adım atıldı.  19 Mayıs Üniversitesine bağlı olarak kurulacak Bafra Şevket Aşçı Turizm Fakültesinin protokolü tüm masraflarını üstlenen Aşçı kardeşler adına Kaya AŞÇI tarafından düzenlenen törenle imzalandı. Bafra’mıza bu ilim yuvasının kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

             Kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutluyorum.

DİĞER YAZILAR