Yeryüzündeki ilk şehirleri oluşturan faaliyet tarımdı. Sanayinin ortaya çıkması ve gelişmesi ile şehirleşme hız kazanmıştır. Türkiye sanayi devrimini dünya devletleri içinde çok geç yakalamıştır. Bafra,  Kızılırmak’la gelen alüvyonlu topraklarla oluşmuş Türkiye’nin 3.ovasıdır. Türkiye sanayi hamlesini başlatmadan önce Bafra’da üretilen tütün, Türkiye’nin en önemli ihraç ürünüydü. Bafra 10 bin nüfusuyla Türkiye’de  millî geliri en yüksek ilçelerden biriydi. Bafra Ovası’nın ‘ Islah çalışmalarıyla sulanabilir 50 bin hektar tarım arazisiyle’ yılda en az 3 ürün elde etme imkânına sahip verimli toprakları bulunuyor. Şehirlerin gelişmesinde önemli paya sahip olan faaliyet türü o şehrin asıl fonksiyonunu belirler. Bafra’mızda çok yönlü faaliyet alanı yaratacak imkânlar olmasına rağmen tarıma dayalı sanayi kuramayışımızdan tarım şehri adını almış olsak da şehir olamamışızdır. Bölge il ve ilçelerden göç alıp nüfusu 100 binleri aşmış. Hükümetlerin yanlış politikaları yüzünden dünya literatürlerine girmiş Bafra tütüncülüğünü yok etmişiz. Ne acıdır ki bugün milyarlarca dolar verip  tütün ihraç ediyor duruma gelmişiz. Şimdi ‘Kaybettiğimiz eşeği bulmuş gibi’ 2 liraya alıcı bulamadığımız tütüne bugün 15 lira veriyorlar. Tütün ekicisine tütün yap diye yalvarıyorlar.

            Bafra’mızda  Karadeniz’in en büyük araziye sahip Organize Sanayi Bölgesi var ama içinde parmakla sayılı fabrika bulunuyor. İçi boş Organize Sanayi Bölgesiyle övünüp duruyoruz. Rahmetlik Polis Fehmi amcaya, “Nasılsın Fehmi amca?” dediğimde, “İçi boş turp gibiyim.” derdi. (Rahmet olsun. Tek başına Bafra’nın asayişini sağlıyordu. Geçen ay kendisini kaybettik.) Bafra bugün büyüyen köy konumundadır.

            Doğal güzelliklere, 2 baraja, 22 pare kuş cennetine, balık göllerine ,50 bin hektar sulanabilir araziye, tarihi İkiztepe kazılarına, müzeye, 150 bine yakın insan gücüne,sadece çevresinde 100 milyon nüfusa sahip olan  Bafra, ilk olarak ürün planlaması yapıp tarıma dayalı sanayisini kurmalı. Bafra, Kara, deniz,  hava yoluyla ulaşımı gerçekleştirecek imkânlara sahip konumda. Helva var, şeker var ama  bir de ustaya ihtiyaç var . Şimdi gelelim çözüme.

             O da başta hükümetin yapacağı icraatlara bağlı. Nasıl ki 13 ili Büyükşehir yaptıysa, nüfusu 100 bini aşmış ilçeleri de büyük ilçe yapsa. Bunun için, zamanın Samsun Milletvekili Bafra’mızda çok sevilen, Devlet Hastanesinde doktorluk yapan, daha sonra Samsun Milletvekili olup Devlet Bakanı olan bugün Ak Parti MKYK Üyesi Ahmet DEMİRCAN ile bir televizyon programında: “Bizi Bafra’yı il yapacağız diye oyaladınız. Yıllarca Bafra il olacak diye İl Genel Meclisinde Samsun’a gelen ödeneklerden yoksun kaldık.10 binlik ilçe 150 bin oldu. Bu elbise artık Bafra’ya dar geliyor. Çoğu illerin nüfusu kadar ‘30 bini aşkın’ öğrencimiz var.Bu nüfustaki illerde 1 vali,4 vali yardımcısı,kamuda il müdürü,müdür yardımcıları,şube müdürü gibi kadrolarla idare ediliyorlar.Asayiş için onlar da en az 400 kadro, bizde ilçe olduğumuz için 100 kadro. İl yapmıyorsunuz hiç değilse Bafra büyük ilçe statüsünde olsun demiştim. O da hükümetimizin böyle bir düşüncesi var demişti.” Onların da ömrü uzun sürmedi. Bu konu öylece lafta kalmıştı.

             Samsun Milletvekilimiz “Aynı zamanda hep ‘Ben Bafralıyım’ diye ağzından düşürmeyen Milletvekilimiz” Ahmet YENİ’ye   (Bafra’da bir dizi ziyaretlerde bulunurken) “Nüfusu 100 bini aşkın ilçeleri büyük ilçe yapalım diye Meclise bir önerge verin.”diyerek bu konuyu arz ettim . Cevaben ben veremem dedi. Ben de üstelemedim.

             Yeni yılda ilk işim, Devlet Bakanı’yken bu konuyu kendisi ifade eden Ak Parti MKYK üyesi Ahmet DEMİRCAN’ı ziyaret ederek bu isteğimizi kendisine sunmak olacak.

             Sakın bunu Hasan DAVRAN’ın bir hayali olarak görmeyin. Size bir örneğini kısaca anlatayım :

             “ANAP Hükümeti zamanında 3.lig kurulmuştu. Buna da sadece il takımlarını almışlardı.  Biz de, “Madem ki bu 3. lig dostluk ligi, bölge insanlarını kaynaştıracak” diyerek’ Bafra da 1937’ de Türkiye Şampiyonu olmuş, tesisleri olan bir takım. Bölgede sadece Trabzon’un  tesisleri var. Samsun, Ordu, Giresun’un bile tesisi yok deyip zamanın Milletvekili Berati ERDOĞAN’ı devreye sokup Spor Bakanı aracılığıyla Bafraspor’un  olmadığı kurayı durdurmuştuk. Bizim bu gayretimizle, girişimimizle müracaat eden tüm ilçeler 3. ligte  olmuştu.

             Şimdi  nasıl ki  29 Büyükşehir varsa,  100 bini aşkın nüfusu olan kaç ilçe varsa onlar da büyük ilçe olsun. Ne olur? Gelişmişlik söz konusuysa, nasıl olsa ileri demokrasisiyle  bölgesinde güçlü devlet, ekonomisinde  mili gelirde 2 bin dolardan  10 bin dolara yükselen, 2023’te 30 bin doları hedefleyen Türkiye’mize de büyük ilçeler gerekir.

              Bölge devletlerinde  Başbakan’ı tayin etme , kimin milletvekili, kimin bakan olacağına karar verme, meclisten istediği yasayı geçirme ,valiyi atama ,belediye başkanı adayını belirleme, il genel meclisini atama gücü olan Başbakan’ımızın bu gücü karşısında bu isteğimiz hiç kalır.

              Bu istek tek kişinin istemesiyle olmaz. Bafra’mızda 140 sivil toplum örgütü, odalar ve dernek bulunuyor. Bunların hepsi birlikte çaba sarf edip bizim gibi diğer ilçelerle diyalog kurup güç oluşturmalı. Ancak bu şekilde bu istek gerçekleşir. Yoksa Bafra’da doğmak ve büyümek bu toprakların insanı olduğunuz anlamına gelmez. Eğer sorunları Bafra için değerlendiremiyor, olaylara tarafsız kalıyorsanız siz bu toprakların insanı değilsiniz demektir.

             Saygın halk ve iş adamı,  Bafralı,  doğduğun, yetiştiğin, yaşamını sürdürdüğün  Bafra’mızı daha çağdaş bir geleceğe götürme seferberliğine ‘Parası olanlar parasıyla, sevdası olanlar sevdasıyla, birikimi olanlar birikimiyle’ katılırsan neden olmasın? “Ya tutarsa !” diyorum.

            Yeni yıl, paylaşımlarımızın yılı olsun; sağlık, esenlikler getirsin, mutluluklar getirsin.