Zor günlerden geçiyoruz. Vatandaş “Ne olacak bizim halimiz?” diyor. Toplumu iyi bilgilendirmeliyiz. Söylem zamanı değil, eylem zamanı. İnsan hayatının baş belası , korku, kuşku, kaygı, kuruntu, kompleks, kibirdir. Hiç kimse tuzum kokuyor demez. Gemi su aldı, batıyor, bu gemi batarsa hepimiz birden batarız. Biz sizinle aynı gemide değiliz deme zamanı değil. Zaman ayrışma zamanı değil, birlik zamanı. İnsanlar sadece bedensel olarak öldürülmezler, zihinsel olarak  da öldürülür.

   Türkiye Cumhuriyeti milleti asildir.  Yedi düvele karşı İstiklal Savaşı vererek tüm dünyaya gücünü göstermiş, ulusal bağımsızlığımızı kazanmış bir milletiz. Terörü de yeneriz, ekonomik krizden de çıkarız. Türkiye Cumhuriyeti’ne yan gözle bakan düşmanlarımızı da yeneriz. Yeter ki ortak akılda buluşalım. Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler artık ekonomi ve siyaset ile ilgili başarısızlıklarında başkalarını suçlamasınlar.  Aynaya baksınlar, suçlu karşılarında duruyor.

    Bugün yaşadığımız krizin geleceğini önceden görüp kendini değil ülkesini seven, gelecek nesilleri düşünerek gerçekleri söyleyen, yazan, ilgilileri uyaran gerçek vatansever ekonomi profesörleri bu yüzden işinden oldu, düşman ilan edilip linç edildi.

   Onları dinlemeyen siyasiler, milyonlarca doları yüksek faizlerle alıp üretimde değil de konut, otomobil, AVM, kredi kartı ile tüketim finansmanında kullanılmasına izin verdi. Dışa bağımlı sanayi ile dolara bağımlı bir ülke olduk.

  Bugünkü kriz “papaz, rahip” krizi değil bu bardağı taşıran damladır. ABD yönetimine kızalım ama “İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır.” sözünü tersine çevirelim. Çuvaldızı kendimize iğneyi başkalarına batıralım. Ekonominin kanunları acımasızdır, “El atına binen çabuk düşer.”

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “Tam bağımsızlık ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyeti bağımsızlıktan yoksun olunca o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur. Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik zaferle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olmaz, az zamanda söner.

  Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür. “

   Sonuç olarak demokrasiye sahip çıkıp olumsuzluklardan milletçe ders çıkarıp aklımızı başımıza alalım. Bu hataları tekrarlamaktan vazgeçelim. Bizim gidecek başka bir ülkemiz yok. İlkemiz “Yurtta sulh cihanda sulh” olmalı.

          Mübarek Kurban Bayramı’ nızı kutlar sevgi ve saygılarımla nice bayramlar dilerim.