Cumhuriyet dediğimiz bu yüce eser Mustafa Kemal Atatürk'ümüz ve silah arkadaşlarının önderliğinde binlerce şehidin canı ve gazinin kanı ile hayata geçmiştir.
Atatürk 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet’i ilan etti. Böylece Türk tarihinde ve yakın coğrafyasındaki komşu devletler içerisinde yönetimi halka veren ilk lider olmuştur.
Atatürk, milli mücadele öncesi ve sonrasında yaptığı ve yapacağı her şeyi halka mal etmeye özen göstermiş hiçbir zaman milletin üzerinde bir güce sahip olduğunu düşünmemiştir.
Cumhuriyet gelişmeye, değişime ve bilimsel yeniliklere açık olmaktır. Cumhuriyet ile ilmin gösterdiği yoldan yürünür. Evet, bağımsız, düşman işgalinden kurtulmuş, ticareti, sanayisi felç olmuş, hukuk sistemi, siyasi yapısı, eğitim düzeyi köhnemiş bir Türkiye vardı. Mustafa Kemal kurtuluşun sadece silah gücünden değil uygarlıktan geçtiğine inanıyor, kanla elde edilen özgürlüğün kalıcı olmasının yolunun her anlamda çağdaş Türkiye'den geçtiğini biliyordu.
İlk olarak devrimlerini hayata geçirmekle başladı. Saltanatın Kaldırılması, Cumhuriyetin İlanı, Halifeliğin Kaldırılması, Medeni Kanunun Kabulü, Tarikatların Kaldırılması, Tekke Ve Zaviyelerin Kapatılması, Laikliğin Kabulü, Kadın Haklarının Tanınması, Şapka ve Kıyafet Kanunu, Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik, Soyadı Yasasının Kabulü, Eğitim ve Öğretim Devrimi, Harf Devrimi, Dil Devrimi yapıldı. Aynı zamanda aşarın kaldırılması, çiftçinin özendirilmesi, Sanayi Teşfik Kanunu'nun çıkarılması, sanayi kuruluşlarının kurulması, I. ve II. Kalkınma Palanlarının uygulamaya konulmasıyla milleti sadece kurtarmak için değil aynı zamanda ona ebedi özgür yaşama kabiliyetini kazandırmayı hedefledi.
Bilmeliyiz ki özgür doğmak şansına sahip olabiliriz ama özgür yaşamak için mücadele etmek zorundayız. Mustafa Kemal Atatürk'ün bize gösterdiği yolda yürüdüğümüz sürece de hiçbir gücün özgürlüğümüzü yok etme emellerine kavuşamayacağı inancımız asla sarsılmayacaktır. Bunun için de gençlerin aklını ve yüreğini ülkesinin hayrına kullanmaları için Mustafa Kemal Atatürk gençlerimize "Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir, Cumhuriyeti biz kurduk onu sonsuza kadar yaşatacak sizlersiniz." demiştir.
Günümüz Türkiye'si bilgiye ulaşma ve onu kullanma açısından bir hayli yol almıştır. Bu nedenledir ki Türkiye'nin de eskiye nazaran okur-yazar oranı, dünyadaki görüntüsü değişmiş ilerlemiş, gelişmiştir. Bundan dolayı günümüzde önemli olan Cumhuriyet’in yaşını kutlamak değil nasıl bir yönetim şekli olduğunu, var olan diğer rejimlerden farklarını, içeriğini, Atatürk'ün bu rejim konusunda neden bu kadar ısrar ettiğini bilip yaşatılması gereğine inanmaktır.
Bu değerler içerisinde Cumhuriyet’imizin 97. yılını coşkuyla kutlamanın onurunu, heyecanını yaşıyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nız kutlu olsun.